- Altınordu Haber Merkezi
- 0 543 578 72 80
Başlığı gördünüz...
Ordu kendiğne gel, kendini aşağılama.
Bu zaman kadar memlektine bir faydası olmamış, emekli olduktan sonra kahve de değil de bir dernekte ya da bir partide zaman geçireyim diyen sorunlu ve kapasitesi düşük yönetim kadrosuyla dolu anadolu'da ki parti ve teşkilatları. Bunların ağzından çıkan, çıkar çatışmalarının sonucu ortaya pişmiş kelle gibi çıkan bu adaylarıadı açıklandıktan sonra Ordulu sudan çıkmış balığa dönüyor. Her zaman bu böyle oldu.
Ben size ithal balıkların nasıl erkenden koktuğunu aşağıda madde madde açıklayacağım.
Bakın siyasi partilerin içine yerleşmiş kanser hücreleri! Bu durum etik açıdan bir takım soruları gündeme getiriyor. Ama hanginizin umurunda ki?
Seçilecek bir belediye başkanının, o şehirde yaşayan, o şehri iyi tanıyan ve yerel dinamiklere hakim bir kişi olması arzu edilir. Yerel kimliği ve bağları olmayan bir adayın, halkın ihtiyaçlarına ve beklentilerine etkin bir şekilde cevap vermesi zordur. Hele hele siyaseti parası olan yaptığı için halkın durumunu anlaması asla beklenmez.
Seçmenler, kendilerini temsil edecek bir adaya güvenmek isterler. Bu güven, adayın şehri tanıması, halkın sorunlarına duyarlı olması ve onların beklentilerine karşılık verme kapasitesiyle ilgili bir durumdur. Yabancı bir adayın bu güveni kazanması daha zor. Cemiyet dediğimiz bir çevrenin tanıdığını Ordu halkı seviyor diye getiriyor sunuz! Yahu siz kim oluyor da halk adına yalan beyanda bulunuyor sunuz?
Dışarıdan gelen bir adayın şehri daha objektif bir gözle değerlendirebileceği ve yeni perspektifler getireceğini mi düşünüyor sunuz? Avucunuzu yalarsınız!
Adayların şehre gelişini karşılamak, yerel halka onlarla bir bağ kurma şansı tanır. Ancak bu, sadece bir etkinlikle sınırlı kalmamalı; adaylar, yerel halkın görüşlerini daha fazla dinlemeli ve yerel toplumla daha sıkı bir etkileşimde bulunmalıdır. Aday karşılaması aynen şuna benziyoır. "Körler sağırlar birbirini ağırlar!" Gerçek seçmern değil, açık açık yazarım ben "YALAKA" tayfası karşılamaya gidiyor.
Bu durumlar, yerel seçimlere ve şehir yönetimine dair geniş bir bakış açısına dayanarak değerlendirilmelidir. Her durum kendi özgünlüğüne göre ele alınmalı ve yerel halkın ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilecek adaylar desteklenmelidir. Adayların en başta malına, varlığına değil, halkın arasında emin güvenilir ve sevilir olanlarını tespit etmek gerekir. Tabi nerede öyle bir yürek bu siyasi partilerde.
YAZARIN DİĞER YAZILARI